Darıca Seymen Franz Kafka"nın "Dönüşüm" ve Albert Camus"nun "Yabancı adlı kitaplarını okudular

 Darıca Seymen Koleji Kitap Kulübü, Kurucu Temsilcimiz Sayın Hamiyet Satı, Genel Müdür Murat Kaya ve okulumuzun öğretmenlerinin katılımları ile Ocak ayı etkinliğini gerçekleştirdi. Seymen Koleji idarecileri ve öğretmenleri, Franz Kafka"nın "Dönüşüm" ve Albert Camus"nun "Yabancı adlı kitaplarını değerlendirmek için okulumuzda bir araya geldiler.

Edebiyat Öğretmeni Selda Örentürk tarafından iyi dilekler ve temennilerle açılış yapıldı.

İdareci ve öğretmenlerimizin Kafka"nın "Dönüşüm" ve Albert Camus"nun "Yabancı adlı kitapları ile ilgili yorumları ve görüşleri:

Kurucu Temsilcimiz Hamiyet Satı: “Çok derin ve çok katmanlı bir kitap. Çok defa okunmalı. İnsan beyni berraklık anlaşılırlık üzerine kurulmuş.Yaşadığımız dünya ile çok çelişen bir durum bu. Bunca ilme rağmen farklı olan ,bilinmeyen şeyler var hala.Bu durumda ortalama insan bunu anlamıyorum,demek ki bir güç var ,bu da tanrı gücüdür. Ben felsefi yönünü bir tarafa bırakıyorum. Bazı insanlar da felsefi yönüne yöneliyor. Karmaşa,yazarı her şeyi anlamsız olduğuna yönlendirmiş. Kafka’nın bu kitabı en çok dilimize çevrilen eserlerinden biri. Diğer çevirmenler kitabı ‘Değişim’ olarak çevirmiş. Kavramlar toplumlar arasında farklı olabiliyor. Niyeböceğe dönüştüğünü, toplum içindeki bulunan farklı insanların sürü adı altındaki insanlara ne kadar iğrenç gözle bakıldığı vurgulanmış. Çünkü farklı olmak bazen insanlara itici gelebiliyor. Bunun bir değişim değil de dönüşüm olduğuna daha çok inanıyorum.”

Hayata kendi isteğimizle gelmiyoruz. Ümidimizi kaybedersek hiçbir şey anlamlı gelmez insana. Nihilizm de bu kavram geçer. Her şey aynı ve anlamsızdır. 2. Dünya Savaşı yıllarında yazılan bir kitap. İki kitabı birlikte okumamız çok anlamlı olmuş. Cezayir’de yaşanılanlar, dünyanın içinde bulunduğu buhran, her şey bir olsa da olur, olmasa olur.Yine de insanın fıtratında olan şey yaşama isteği.”

Genel Müdür Murat Kaya: “İki kitabı da okudum,bir şey anlamadım.Tekrar okudum yine anlamadım.İkisi de 47 yaşında ölüyor.Aynı çağda yaşamışlar.-Annem ateist değil,dinle de ilgisi yok- diyor.Annesinin ziyaretinde ,annenizin geçmişi anlatırken mutluydu,sizinle yaşasa bu kadar mutlu olmazdı. Hayvan sevgisinin anlamlılığında, kendini anlamsız hisseden adamın müthiş anlamlılığı var.Bir şeyde inatçı,ben inanmıyorum.İnsanlar hangi dönemde yaşarlarsa yaşasınlar, kendi özelliklerini yansıtıyorlar.Kendi beniyle sahada yer almak.Herkesin bir değeri var.İnanmayanda inanmadığına inanır. Kendi farklılığı kadar anlam yüklüyor.”

Savaş Atilla: “Her iki kitabın da başlangıç cümleleri çok çarpıcı. Özellikle Kafka çok okuduğum ve hakkında makale yazdığım bir yazar. Üniversite yıllarımda kendisini araştırmıştım. İlk olarak aklıma gelen dönüşüm, form değiştirmedir. Türk edebiyatında da Keloğlan, Kurbağa Prens’te bu dönüşüm çok vardır. Samsa’nın başına gelenlerin nedeni yoktur. Olaylar ve kavramlar net değil, okuyucunun yorumuna bırakılmıştır. Dünya edebiyatında da form değiştirme olayı çok vardır. Bu ilk olarak Cervantes’in Don Kişot gibi eserlerinde görülür. Eserlerde çatışma içinde olmayan karakterler yoktur. Samsa’nın hayatında da bir çatışma başlıyor ve dönüşüm gerçekleşiyor. Samsa sıradan hayatında böcek oluyor. Kapısının kitli olmasını dikkat çekici buluyorum. Evinde yatan insan neden kapısını kitler? Kafka insanı sıfırlamış ve onu böceğe dönüştürmüş. Freud’a bakacak olursak insan, güdülerden ibarettir. Kafka yaşadığı dönemi çok güzel aktarmış. İnsanlar nedensiz dünyaya atılmıştır. Hepimiz hayattayız ve bir gün öleceğiz. Diğer bir çarpıcı bilgi ise Kafka’nın 3 kız kardeşinin Hitler tarafından toplama kamplarında öldürülmesidir. Albert Camus-Yabancı hakkında daha sonra konuşacağım.

Orjinalinde ‘Bug’ olarak geçen kelime Türkçe kitaplarda ‘Böcek’ olarak çevrilmiştir, aslında tam olarak nasıl bir böcek bilinmiyor. Böcek bizim kafamızda başka bir kavramdır.

Ateist.Prometeus’un cezası da öyledir.Ciğeri kartallar tarafından yenir,kurtuldum der ve ertesi gün tekrar hayata gelir.Sisifoz trajedisini anladığında hayatın anlamını anladı.Sinemayla ilgili tek iyi bir şey vardır .ışıklar kapanınca insanlar birbirine yaklaşır.Bu gerçeği giderek yaşıyor olmak bir Alman için ,Yahudi için çok zordur.Camus’un üç defa intihara kalkıştığı söylenir.Hayatta en anlamlı şey intihardır,diye söylenceleri vardır.Hem yaşamak hem ölmek istersin.Her iki kitapta dünya edebiyatının önemli iki eseridir.Özellikle Avrupa’daki Yahudi ve Cezayir azınlık.İki büyük yazarlar.”

Birgül Eroğlu: “İlk Yabancı’yı okudum. Kitaptan bir cümle beni çok etkiledi: ‘Annem öldü ama üzülmedim.’Kitabın karakteri dönüşüme uğradı ve kurtuldu.

Ayşe Altun: “Hepimiz ürettiğimiz sürece varız. Böcek iğrenilen bir canlıdır. Güneş,sıcak ve rahibin geldiği ana dikkat çekmek istiyorum..”

Ali Suat Güven: “İlk sayfada çok şaşırıyorum. Annesi ölüyor ve tepkisiz kalıyor.Camus’un dürüstlüğü dikkatimi çekti.”

 

Çalışmaya katılan idareci ve öğretmenler: Kurucu Vekili Hamiyet Satı, Genel Müdür Murat Kaya. Öğretmenler; Merve Tan, Ayşe Altun, Birgül Eroğlu, Nezaket Kınay, Leman Aküzüm, Hande Alçı, Turgay Bozkurt, Savaş Atilla, Ali Suat Güven, Yalçın Uzuner, Selda Örentürk, Ebru Yallıkurt İğit, Ayşe Eken, Aslı Ergün, Nilay Kaya, Nalan Çağlayan Arslan, Pınar Yeni, Gülayet Koçyiğit