Özel Seymen Eğitim Kurumlarında 25.08.2014 Pazartesi günü “Kalıcı Başarı” konulu seminer gerçekleşti. Genel Müdür Murat Kaya tarafından gerçekleştirilen seminere idareciler ve öğretmenler katıldı. Seminerde Genel Müdür Murat Kaya, kalıcı başarıya ulaşmanın temelinde öz disiplinin yattığını, sınıf kültüründe de öğrencilerin öz disiplin kültürünü kalıcı hale getirebilmesinin ve öğretmenin sınıfında aynı zamanda etkili bir lider olabilmesinin önemini vurguladı. Ayrıca dünya çapında başarılı kişileri farklı kılan unsurlara da değinildi.
Arnold Toynbee ve Daısaku Ikeda’nın “Yaşamı Seçin” , Geoff Colvın’in “Yetenek Dediğin Nedir Ki?” , Malcolm Gladwell’in “Çizginin Dışındakiler” , Steven Johnson’un “Parlak Fikirler Nasıl Doğar?” Sam Horn’un “30 Adımda Özgüven” adlı kitaplarından da kesitler sunularak gerçekleştirilen seminer idareciler ve öğretmenler tarafından büyük bir ilgiyle dinlendi.
Genel Müdür Murat Kaya seminerin kalıcı başarı konulu kısmında: “Dönüşüm çarkı iyiden mükemmele tek bir hamlede olmaz. Bunu yapabilecek tek bir belirleyeceği eylem, tek bir program, çok tutan bir yenilik, şanslı bir hamle, mucizevi bir an yoktur. Mükemmele dönüşme süreci sürekli aynı yöne çarkı döndürmek ve döndükçe belirli bir atılım noktasına ulaşana kadar ona ivme sağlamakla kalıcı olur. İyinin mükemmelin düşmanı olması sadece iş hayatının değil, insanlığın sorunudur.
İyi okullar mükemmel okullara dönüşebilir.
İyi gazeteler mükemmel gazeteler olabilir.
Devletin iyi kurumları, mükemmel kurumlara dönüşebilir.
İyi şirketler de mükemmel şirketlere dönüşebilir.
Şirketlerini iyiden mükemmele taşıyan yöneticiler önce otobüsü nereye süreceklerini saptayıp sonra da doğru insanları otobüse almıyorlardı. Tersine, önce otobüse doğru insanları bindirip yanlış insanları otobüsten indirip sonra otobüsü nereye süreceklerine bakıyorlardı.
Birincisi, “ne?” sorusu yerine “kim” sorusuyla işe başlarsanız değişen dünyaya çok daha kolay ayak uydurabilirsiniz.
İkincisi, otobüsünüzde doğru insanlar varsa sorun büyük ölçüde yoktur. Çünkü doğru insan yönlendirilmeye, harekete geçirilmeye gerek duymaz. İçinden gelen en iyi sonuçları elde etme ve mükemmel bir organizmanın parçası olma güdüsü onu zaten motive edecektir.
Üçüncü olarak, eğer elinizdeki insanlar yanlış insanlarsa doğru yönü seçmiş olmanız hiç fark etmez, mükemmel şirket olamazsınız.
Mükemmel kurumlar mükemmelliğe giden yolu hayatın acı gerçekleri ışığında sürekli gözden geçirirler. Elbette liderlik vizyon demektir. Ama aynı zamanda liderlik, gerçeklerin duyulabildiği bir ortam yaratmayı ve acı gerçekleriyle yüzleşmeyi de gerektirir. “Buyurun sıra sizde” diye konuşma şansı verilmesiyle o söylenenlerin duyulması fırsatı sunulması arasında dağlar kadar fark vardır. Mükemmel lider bu farkı anlar. Ve öncelikle insanların seslerinin nihai olarak da gerçeklerin duyulduğu bir kültür yaratır.” dedi.
Seminerde;
Biz kendimizi ve kendimizi çevreleyenleri/etkileyenleri ne kadar doğru tanımlayabiliyoruz?
Başkalarının güneş ışığını kesiyor muyuz?
Sadece başkalarının güneş ışığından mı yararlanıyoruz?
Tohumumuz, toprağımız geldiğimiz aşamada ne kadar verimli temel oluşturuyor? gibi sorular da yöneltildi ve en üst düzeyde başarının öğelerinin tutku, yetenek ve çok çalışmak olduğu vurgulandı.
Seminerin “Yaşamı Seçin” konulu kısmında ise Genel Müdür Murat Kaya: “Toynbee ve Ikeda 1971 ve 1974 yılları arasında batı ve doğu dünyalarının çağdaş insanının karşılaştığı pek çok önemli konuyu tartışmışlardır.
Kişisel ve toplumsal, politik ve uluslar arası felsefi ve dinsel konular ,nüfus artışı ,çevre kirliliği ve doğal kaynakların tüketilmesinden kaynaklanan dünya sorunlarına kadar çeşitli konular üzerinde görüşlerini belirtmişlerdir.
Bu diyalogda Toynbee ve Ikeda insanın varlığının onun doğal çevresini yok etme kapasitesi ve ahlaki gelişmemişliği ile teknolojik cesareti arasındaki dengesizlik tarafından tehdit edildiğini kabul etmektedirler. Bununla birlikte insan yapısı kötülüklerin insan eliyle iyileştirilebileceğine inanarak insanlık ve evrenin zorunlu birliğini iyimser bir yaklaşımla tartışıyorlar.” dedi.