YENİ YILDA, YENİ YAKLAŞIMLAR...

                   2014 Yılı okul kültürümüzde yeni yaklaşımları da beraberinde getirmiştir. Eğitim sürecine evrensel  bakışımızın gereği yaptığımız incelemelerden çıkan sonuç şu dur:

Süreli yayınların sürekli takibi bireysel ve kurumsal gelişim ve güncellememize yeni değerler katacaktır. Nitelikli ve kaliteli süreli yayınlar her ay düzenli olarak okulumuz katlarındaki bölümlerinde yerini alacaktır.”

PİSA ölçekli değerlendirmelerde  (18 yaşındakilere ilişkin Matematik/ Fen / okur yazarlık gelişmişliği) 34 OECD ülkesi arasında sondan 3. Durumdayız.

TIMSS (4.sınıf/ 8. Sınıf öğrenme düzeyliliği) dünyada 65 ülke içinde 42.yiz

Biz gelişiyoruz fakat, bizim dışımızdaki diğer ülkeler daha hızlı gelişiyor.

Şu ana kadar TIMSS, 3 cilt binlerce sayfa, 562 rapor yayınladı. İlginç olan bir konu da Türkiye 1.dir. Bu da çocukların okula gitme isteğidir. Oysa bugün NEWYORK’da 2 öğrenciden birisi okula gitmek istemiyor. Peki bizde okula gelmek isteği bu kadar yüksek olduğu halde Türkiye’de başarısızlığın temel nedeni nedir? Dış dünya öğrenciler üzerinde daha etkilidir. O halde okul iklimi okul öğrenci bağı yeniden gözden geçirilmelidir. 

EV ORTAMINDA KİTAPLIĞIMIZIN BOYUTLARINI TARTIŞMAYA AÇMALIYIZ…

                Çocuklarımızın evrensel düzeyde yer edinebilmesi için ebeveynlerimizin eğitim seviyesi giderek daha da önem kazanmaktadır. Bunun için aile kitaplıklarının boyutu, çocukların sınıf düzeyine göre kaynak kitap zenginliği çok çok önemlidir.

                Örnek: Türkiye"de evinde zengin kitap kaynağı olan %5’lik bir grup dünya standartlarıyla başarıda eş durumdadır.

                OKUL ORTAMINDA KİTAPLIĞIMIZIN BOYUTLARINI TARTIŞMAYA AÇMALIYIZ…

                Güney Kore’de okulların %92’sinde okul kütüphanelerinde asgari kitap sayısı 5000 ve üzeridir. Singapur’da bu oran %72, Türkiye’de ise bu oran %1 bile değildir.

                Türkiye çapında en düşük sınav puanı alan okullar incelendiğinde kütüphanelerinin olmadığı görülür.

OKULLARDA BİLGİSAYARLAR VE ÖDEVLER ARTTIKÇA BAŞARI ORANI DÜŞMEKTEDİR…

                Yapılan bilimsel çalışmalar göstermiştir ki;

                Derslerde 1-2 öğrenciye 1 bilgisayar veren okullar

                6 ve daha fazla öğrenciye 1 bilgisayar veren okullardan daha az başarılıdır.

                Bunun somut sonucu Güney Kore’de bilgisayarlar arttıkça başarı azalmaya başlamıştır. Okulda öğrenme amaçlı bilgisayarların sayısı ile Matematik ve Fen başarısı arasında bir bağ yoktur. Yani daha fazla bilgisayar kullanan okullar ve ülkeler diğerlerinden daha fazla başarılı değildir.

                Bu elbette teknolojiye karşı yorumlanlamamalıdır. Önemli olan,

                "Teknolojinin mahkumluğundan kurtulup, kitapların efendisi olabilmektir."

                Türkiye’de hafta da 3 saat  ve daha fazla ödev yapan öğrenciler haftada 45 dakika ödev yapan öğrenciden daha başarısızdır. Ödevin niteliği öğrencinin tek başına yapılabilirliği ve istekliliği sorumluluğa dönüşürse ödev anlamlılıdır. Yoksa öğretmen verdi yapmalıyım yaklaşımı bilginin kaynaklardan aktarımcılığından başka bişey değildir. Ve bilinir ki ailelerin çoğu çocuklarıyla "Ödevini yapmıyor" tartışmasıyla başbaşadır. Okul kültürü ve öğretmen yaklaşımı ödevler konusunda kendini yeniden gözden geçirmelidir. Günlük 8 ders okulda yoğun emek harcayan öğrenci ev çalışmasında "ödevi" çatışma güdülemesi olarak algılamamalıdır.

DERS SAATLERİNİN FAZLA OLMASI ÖĞRENCİLERİ DAHA BAŞARILI YAPMIYOR…

                Örneğin Finlandiya’da ders saati 4 saat… Buna rağmen uluslar arası sınav başarılarında ilk sıralarda…Ülkemizde özellikle özel okullarda günlük 8 ders saati yetmedi ek etütler, yetmedi dershane, yetmedi özel ders, yaklaşımı yeniden tartışılmalıdır. Önemli olan fazla ders saati midir? Yoksa anlamlı öğrenme süreçlerini oluşturmak mıdır? Bu konuda öğrenci ve öğretmen yaklaşımları yeniden gözden geçirilmelidir. Şu soruyu herkes kendisine sormalıdır. Bu kadar zman harcıyoruz da bu kadar emek veriyoruz da niçin istenilen başarıyı yakalamıyoruz.

O HALDE NE YAPIYORUZ?

                Süreli yayınları sürekli ve düzenli olarak okul kültürümüze katmaya başladık… Yukarıda anlattığımız gerekçeler çerçevesinde; “OKUYORUZ, OKUTACAĞIZ OKUYARAK DAHA DA BAŞARILI OLACAĞIZ..." yaklaşımımız kurucu temsilcimiz Sayın Hamiyet Satı tarafından onaylanmış ve desteklenmiştir. Böylece;

 Ocak Ayı itibariyle her ay aşağıda belirtilen süreli yayınlar öğrencilerimizin hizmetine sunulmuştur.

Ø  ATLAS

Ø  ATLAS TARİH

Ø  TÜRK DİLİ DERGİSİ

Ø  POPÜLER PSİKİYATRİ

Ø  VARLIK

Ø  TARİH

Ø  PSİKEART

Ø  DERİN TARİH

Ø  FOTOGRAF

Ø  MİLLİYET SANAT

Ø  BİLİM VE TEKNİK

Ø  İYİ KİTAP

Ø  NATİONAL GEOQRAPHİC

Ø  POPULAR SCINENCE

Ø  EKONOMİST

Ø  NATİONAL GEOQRAPHİC KİDS

Ø  BİLİM VE ÇOCUK

          Ø  TRT ÇOCUK

Ø

HEDEF: OKUL KÜTÜPHANEMİZİ 5000 KİTABA ULAŞTIRACAĞIZ…

 

Ocak ayında okulumuzun öğrencileri ve öğretmenleri okudukları birer kitabı okul kütüphanesine, kazandırarak okul kütüphanemizin gelişim hedefine katkı sunacaklardır. Bu uygulama gönüllü olarak her ay devam edecektir.

Kaynak Bilgi: Doç.Dr.Selçuk ŞİRİN (NEWYORK Üniversitesi)